Ermiş ve Çocuk
<p>Bir zamanlar, günlerden bir gün. Ermiş Sharia bahçelerden birinde dolaşırken bir çocuğa rastladı. Çocuk ona doğru koşarak dedi, “ İyi günler olsun, Efendim,” ve ermiş dedi, “ İyi günler olsun, Efendim.” Ve bir an sonra, “ Görüyorum ki yalnızsın.”</p>
<p> </p>
<p>Ve çocuk gülerek dedi, “ Dadımı ancak yitirebildim. Şu çalıların arasında olduğumu sanıyor; ama görüyorsunuz ki buradayım.” Ardından ermişin yüzüne baktı ve yine konuştu, “ Sizde yalnızsınız. Siz dadınıza ne yaptınız.?”</p>
<p> </p>
<p>Ermiş yanıtladı ve dedi, “ Ah, bu farklı bir konu. Doğrusu ben onu pek sık yitiremem. Ama bu bahçeye girdiğimde o da beni çalıların arasında arıyordu.”</p>
<p> </p>
<p>Çocuk ellerini çırpıp bağırdı. “ Demek siz de benim gibi kayboldunuz ! Kaybolmak ne güzel değil mi?” Ardından sordu, “ Siz kimsiniz?”</p>
<p> </p>
<p>Ve adam yanıtladı, “Bana ermiş Sharia derler. Peki söyle bana, sen kimsin?”</p>
<p>“Ben yalnızca kendimim,” dedi çocuk. “ Ve dadım beni arıyor ve nerede olduğumu bilmiyor.”</p>
<p>Ve ermiş göğe bakarak dedi, “ Ben de bir süreliğine dadımdan kaçtım, ama beni bulacak.”</p>
<p>Ve çocuk dedi,”Benimkinin de beni bulacağından eminim.”</p>
<p>O sırada bir kadın çocuğun adını çağırdı. “Bakın” dedi çocuk, “Size beni bulacağını söylemiştim.”</p>
<p>Aynı anda bir başka ses duyuldu, “Neredesin, ey Sharia?”</p>
<p>Ve ermiş dedi, “Gördün mü çocuğum, beni de buldular.”</p>
<p>Ve Sharia yüzünü yukarıya çevirerek yanıtladı, “Buradayım.”</p>