BABİL KULESİ MAKALELER

İLHAM PERİLERİ: MÜZLER

“İlham gelmesi için bekleyemezsiniz. Peşinden bir sopayla koşturmalısınız.”
J.London

Madrid arkeoloji müzesinin cılız salonlarında gezerken bir gün, bir heykelcik gördüm. Ve bu heykelciğin önünde durup bakakaldım. Astronomi müzü… bu kadar etkileyici bir heykel görmemiştim daha önceden… Nesi etkiledi derseniz, bilemiyorum. Ama etkilediği bir gerçek. Ve daha sonra da
Madrid ve Barselona sokaklarında birçok müzheykeli ile karşılaştım. Her biri farklı etkileyici.
Neden bu kadar sanata düşkün ve her yerden sanatsal bir şeyin olduğu bir toplum diye düşünmeye gerek yoktu artık benim için. Müzler, heykel olarak da varlık olarak da burada yaşıyordu. Ve işte o zaman beni bir heves sardı. Kimdi bu Müzler, ilham perileri?

Müzler veya musalar, Yunanca mousai sözcüğünden gelmektedir. Bu sözcük ise etimolojik olarak akıl, düşünce, yaratıcılık yeteneği gibi anlamlara gelen ‘men' kökünden gelmektedir. Müzler tanrıların kralı Zeus ile bellek tanrıçası Mnemnosyne'in kızlarıdır. Dokuz tanedirler. Efsaneye göre Zeus,
Mnemnosyne ile tam dokuz gece geçirmiştir ve her gece için de bir müz doğmuştur. Onlara adanmış kutsal yerler de mouseion denir. Ve tüm bunlar aslında kafamızda neden ilhamın peşinde koşuşturulması gerektiğini beklenmemesi gerektiğini anlatan sözler. Çünkü ilham, Zeus gibi güçlü, yeri geldiğinde acımasız iradenin şimşeklerine ve Mnemnosyne'nin en mükemmel hali yani hafızaya ihtiyaç duyar. Hafıza, öğrenilen bilgilerin uzun tekrarlar yoluyla hayatımıza sindirilmesi ve gerektiğinde tekrar ortaya çıkartılıp kullanılabilme yeteneği ise eğer, bu da armudun pişip ağzımıza
düşerek elde edilen bir süreç değildir. İlham ancak, iradenin kılıcına ve hafızanın sebatkârlığına sahip olan, hak eden kişiye gelir. Nasıl ki arı açmış güzel çiçeğe gelirse…

Milattan önce 3. yüzyılda II.Ptolemaios P h i l a d e l p h o s ' u n İskenderiye'de kurduğu kütüphane ve araştırma merkezine verdiği bu ad, Latincede museum biçimine girmiş. Yüzyıllar sonra tekrar anımsanan bu sözcük, 17. Yüzyılda başlangıçta bir kütüphane olarak kurulan British Museum'un adında yer almış. Museum sözcüğü 1683'ten itibaren ‘nesnelerin sergilendiği yer' anlamına kavuşmuş.
Daha sonraları arkeoloji biliminin gelişmesine, etnografyanın yaygınlaşmasına koşut olarak nesnelerin sergileme ihtiyacı da artmış, sonuçta hem sergileme binaları çoğalmış,hem de müze sözcüğü oraların adı olarak birçok dilde kullanılırolmuş. Böylece Müzler  insanoğlunun gündelik yaşamında hatırı sayılır bir yer almaya başlamışlar, hem de insanlara varlıklarını fark ettirmeden!

Bir de mozaik sözcüğü var. Ortaçağda yapılan mozaikler genellikle Musalara adandığı için, onlara musaicum, yani “Musalara ilişkin” adı verilmiş. 14.-15. yüzyıllarda da bu sözcük bütün batı dillerine yayılmış. Musaların hünerlerini sergilemelerini anlatan ‘musica' kelimesinden de müzik ve musıki kavramları doğmuştur. Müzlerin adları bir çok şiirde geçer, fakat kendilerine ait bir destanları yoktur.
Onlar genelde tanrıların bütün şenliklerinde şarkı söyler, dans eder.


Urania (cennet gibi, cennetsel) Astronomi ve astrolojinin ilham perisidir. Nadiren Apollon'dan Linus'un annesi olduğu iddia edilir. Çoğunlukla sol elinde bir yerküre fgürü ile resmedilir. Ayrıca
çoğunlukla gözleri göğe bakar ve giydiği pelerinin, elbisenin üstünde yıldız moti?eri vardır.

Terpsikhore (dans etmenin zevki) veya Terpsichore, Dansın ilham perisidir. Daha sonraları müziğin ve lirik şiirin ilham perisi olarak da anıldığı olmuştur. Nehir tanrısı Achelous'tan Sirenler'in annesi olduğuna dair iddialar vardır. Genellikle otururken, elinde bir lir ile resmedilir.
Euterpe ismi Yunanca eu yani iyi ve hoşnut etmekten gelir. Eutere olarak da anılır. Müzik ve lirik şiirin ilham perisidir. Ayrıca eğlence, zevk ve ?üt üflemenin ilham perisidir. Strymon nehri tarafından gebe bırakılmış, Rhesus isminde bir oğlu olmuştur. Periler (nem?er) tarafından büyütülen Rhesus, Troya'da Diomedes tarafından öldürülmüştür (Homer'in İliyad'ına göre). Çoğunlukla ?üt tutarken tasvir edilir.

Kalliope Yunanca “güzel sesli”den gelmektedir. Müzlerin en büyüğü ve en zekisidir. Tanrı  pollo'dan Orpheus ve Linus adlarında iki oğlu olmuştur. Kalliope epik şiirin, destanların ilham perisidir. Bu yüzden, mitolojiye göre, şairlere epik şiirleri, destanları ilham eden, yazdıran odur. Çoğunlukla elinde bir tablet ile tasvir edilir.

Kleio: Kleio veya Clio. Tarihi olayları konu alan şiirlerin ilham perisidir. Fenike alfabesini Yunanistan'a getirdiğine inanılır. Makedonya kralı Pierus'dan, Hyacinth isminde bir oğlu olmuştur.
Mitolojideki bazı kaynaklara göre Hymenaios'un da annesidir. Çoğunlukla bir parşömen tomarı veya tabletlerle resmedilmiştir.

Melpomene (şarkı söylemek), Trajedinin ilham perisidir. Genelde trajik bir maske, nadiren bir bıçak tutarken resmedilir. Sık sık cothurnus (dönemin trajedi oyuncuları tarafından giyilen bir tür bot) giyerken resmedilir.

Rutinin bir yaşam biçimi olduğu dünyamızda ilham perilerini yok sayışımız, birbirimize yeri  eldiğinde şiddet uygulayarak benzemeye çalışma çabamız bizi hafızadan ve iradeden yoksun kılmakta. Ve irade ile hafızanın hayatımızdaki yerinden olmaları da ilham perilerini, yaratıcılığı ve onların doğurduğu güzellikleri yok etmekte. Bu yazıyı neden mi yazdık? Çabaya davet için… Emeğin değerini yeniden canlandırmak için. Çaba hayatın yasasıdır. Ve ilham perilerini, hayatın değerini, güzelliğini doğurur.


SEMRA ŞEN & EYLEM ÖZKAN